

Özgür'ün Özel Stratejisi!
Gündem yakıcı, boğucu, siyaset alabora olmuş. Hızlıca değişen gündeme soruşturmalar tutuklamalarda eklenince kaygılar yerini korkulara bırakıyor.
Millet geçim sıkıntısıyla, iktidar muhalefetle, muhalefet iktidarla mücadele ediyor.
Seçimlerin hemen sonrasında mağlubiyetin hazımsızlığını yaşayan Ak parti cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin verdiği sonsuz yetkileri de kullanarak kaybettikleri belediyeleri kayyumlarla derdest etmeye çalışıyor.
Bir tarafta Kent uzlaşısı sloganıyla Ekrem beyin önderliğinde Özgür Özel in onayıyla Dem parti ve tabanının oyları için feda edilmiş belediyeler diğer tarafta bu iş birliğinin terör bağlantısı gerekçesiyle meşru olmadığını rakibine karşı sopa olarak kullanan bir iktidar var.
2023 seçimlerinde muhalefeti dem ile iltisaklı ve irtibatlı olmakla itham eden propaganda yapan iktidarın bugün aynı dem ile görüşmesi elbette beka hassasiyetinden.
Yoksa İmralı canisi terörist başının emri altında siyaset yapan bir partinin bırakın CHP ile seçim ittifakını mecliste dahi olmaması lazım.
Millet olarak bu girift ilişkileri biz anlamakta sıkıntı yaşıyorken bakalım Ak parti ve CHP bu kördüğümü nasıl çözecek merak konusu?
İşte tam bu aşamada Dem partisi kiminle ittifak yapacağına mı yoksa terörün gölgesinde siyaset yapıp yapmayacağına mı karar verecek?
Bana göre Cumhur İttifakının henüz adını koymadığı Dem görüşmesinin sebep olduğu kaosun altında yapılan çağrılara istenilen yanıt verilmediği taktirde siyaseten varlık gösteremeyeceği dayatması var.
Bugün Ak parti ve CHP arasında yaşanan sözde savaşın nedeni Dem partisi seçmeninin yeni adresi olabilme mücadelesinden başka bir şey değildir.
Dem partisi olası senaryolara karşı Ak parti ve CHP ile flört etmeye devam edebilir amma velakin bir önceki seçimden şerbetli olan milletin bu defa hangi saiklerle hareket edeceği sürpriz gelişmelere neden olabilir.
İktidarın belediyelere kayyum atamasının ardında Erdoğan’ın Ekrem beyi rakip gördüğü algısı servis edilse de CHP’nin genel başkanı Özgür Özel dururken neden her mikrofona Ekrem İmamoğlu’nun konuşturulduğu detayı gözlerden kaçırılıyor. Kayyumlarla köşeye sıkıştırılan bir partinin liderinden duymamız gereken açıklamaları ne zamandan beri belediye başkanları yapar olmuş?
Niye Erdoğan’ın tek rakibiymiş gibi gösteriliyor?
Bu cesareti kim(ler)den alıyor?
Bu özgüveninin altında İstanbul seçimlerini iki kere ezici çoğunlukla kazanması varsa şayet Türk milletinin tamamını ilgilendiren önem arz eden Cumhurbaşkanı adaylığının belirlenmesi için sadece CHP üyelerinin fikri soruluyor?
İstanbul seçimlerini tek başına CHP seçmeniyle kazanmadığınız apaçık ortadayken emanet oyların sahiplerinin fikrini yok sayma cüretinde bulunmakta neyin nesi?
İstanbul belediyesini Ak partinin tekelinden kurtarmak için gösterilen çaba, 2023 seçimlerinde elbirliğiyle dayattığınız Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının millet için hezimet, Özgür Özel in Ekrem İmamoğlu’nun katkılarıyla CHP’nin başına Genel Başkan, Ekrem İmamoğlu’nun ise Cumhurbaşkanı olabilmesinin yolunu açmak için değildi.
Artık bu millete kişisel hesaplarınızı menfaatleriniz doğrultusunda tek çare diye dayatamayacaksınız!
Bu defa kasa değil millet kazanacak.