Olay, 28 Nisan’da Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Kuzyaka köyü Baylar Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından Kuzyaka köyü muhtarı olarak seçilen Mehmet Başoğlu, mahalledeki evlerden su sayaçlarını okuyarak ücretlerini toplamak istedi. 2014-2019 yılları arasında aynı köyde muhtarlık yapan Mehmet Depişgen, kendisini telefonla arayan ve husumetli olduğu yeni muhtar Mehmet Başoğlu’na su parasını ödemeyeceğini söyledi. Bu sebeple eski muhtar Depişgen ile yeni muhtar Başoğlu arasında telefonda tartışma çıktı. Yaşanan tartışmanın ardından Başoğlu, azası ile su faturası için mahallede yaşayan bir vatandaşın evine gitti. Bu sırada Depişgen, Başoğlu’nun bulunduğu evin önüne gelerek pompalı tüfek ile üç el ateş açtı. Bahçede beklerken kurşunların isabet ettiği muhtar Başoğlu, olay yerinde hayatını kaybetti.
Olayın ardından 2014-2019 yılları arasında aynı köyde muhtarlık yapan cinayet zanlısı Mehmet Depişgen, jandarma ekiplerince yakalanarak çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı.
Sanık Mehmet Depişgen hakkında "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme" suçundan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava görülmeye devam etti. Duruşmada konuşan Mehmet Depişgen, "Benim başıma bir musibet geldi. Fakat ben cezaevine girdiğimden beri düşünüyorum. Bu insanlar hasmımız, sadece su meselesi değil. M.P.’nin tarlasında duruyorlar. Suyu bir kişi yazar, iki kişi değil. İ.K., benim eve gelmek istemiş, su faturasını yazmak istemiş, fakat muhtar neden benim evime kendisi gelmek istemiş? Biz muhtarla hasımız, düşmanımız. Karakolu arayıp bana, seni şikayet edip jandarma ile gelip sana tutanak tutturup diye küfürler etti. İnsan namusu, şerefi için yaşar. Ben iki dönem muhtarlık yaptım. Muhtar sorun çıkarmaz, sorunları çözer. Köyde bir durum var ise düşmanınızın üzerine gitmezsiniz" dedi.
Bir olay olacağını tahmin ettiğini söyleyen Depişgen, "Ben zaten bir olay olacağını tahmin ettim. Bu yüzden bu olayı bertaraf etmek için İ.K.’yi aradım. Bana, M.P.’nin evinde olduklarını söylediler. Ben, Mustafa’nın evine gittim. Evin etrafı tel örgülerle çevrili olduğu için M.P.’yi dışarıdan seslendim. Bir olay çıkarmaya gitmedim. Adam zaten benim kapıma geleceğini söyledi. Benim oraya gitmeme gerek yok. Zaten ayağıma gelecek. Üzerime koşunca bende panikle ateş edip kaçtım. İ.K.’yi neden aradığını, neden bana küfür edildiğini, bu olayın arkasında kimlerin olduğunu sorardım. Orada zaman kazanmak, delilleri karartmak için zaman kazanmak istemiştir. Biz, zaten düşmanız. Benim bu olayda zerre suçum yok. Ben canımı kurtardım. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu.
Tutuklu sanık Depişgen’in avukatı ise, "Müvekkilimin daha öncesinden de iki olayı vardır. Babası ve kardeşini de öldürmüş, fakat sebepsiz yere değil. Tahrik altında işlemiştir. Bu olayda da tahrik altında eylemi gerçekleştirmiştir. Tahrik altında bu olay işlendiği için tahliyesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Maktul Mehmet Başoğlu’nun eşi S.B. de, "Şikayetçiyiz, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı da ileri bir tarihe erteledi.
