İşte o röportaj:
Eren Aşkar: Türkiye Taşkömürü Kurumu’na Maden işçisi kazandırmak üzere GMİS olarak ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Tayfun Demir: Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) eski adıyla E.K.İ., Zonguldak için önemli bir kurumdur. Demirin, çeliğin ve elektrik üretiminde termik santrallerin lokomotifi olmuştur. Ülkemiz için önemli bir kurumudur. Bu nedenle hassasiyeti çok önemli bir şehirdir Zonguldak. Dolayısıyla GMİS olarak baktığımızda hem örgütlü kalabilme hem de hak ve hukuk mücadelesi içerisinde yaşayabilme açısından önemli bir sendikayız.
Bir yandan ülkemizin bulunduğu coğrafyada süren enerji savaşları nedeniyle dünyada ve özellikle Avrupa’da yaşanan enerji krizi, batılı ülkeleri yeniden taşkömürü üretimini harekete geçirme planları yapmaya zorlamıştır. Bu gelişmeler, yerli ve milli kaynakların değerlendirilmesi açısından önemlidir.
Eren Aşkar: Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda madenci sayısı yetersiz! Emeklilerin sayısı da her geçen gün artıyor. 2025 yılında TTK’ya madenci alınacak mı?
Tayfun Demir: Ülkemiz ne zaman sıkıntıya düşse maden işçisi elinden gelen mücadeleyi vermiştir. Geçmişte yaşanan siyasi ve ekonomik olaylar işçi sayısının azalmasına neden oldu. Buda üretimin azalmasına neden oldu. Bu tür uygulamalar ile işçiyi işçilikten, sanatkarı sanatkarlıktan ayıran 1970’lerden bugüne gelen bir sistem bugünlerde işçi sayısını azaltmıştır.
Sendika olarak her zaman TTK’da istihdamın arttırılması için çalışmaları yapmaktayız.
İşçi sayısının azlığı iş sağlığı ve güvenliğini de tehdit eder duruma geldi. Bizler her platformda, gerek bakanlık nezdinde gerek yerel yöneticilerle yaptığımız görüşmelerde işçi alınması için yoğun çaba sarf ediyoruz.
Eren Aşkar: Yeni üye kazanımı ve mevcut üyelerin motivasyonunu artırmak için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Tayfun Demir: Yeni üye kazanımı için Türkiye’nin birçok noktasında temsilciliklerimiz var. Teşkilatlandırma çalışmalarımız sürerken bir yandan da mevcut üyelerimizi sözleşme ve iş sağlığı konularında bilgilendirmek üzere iş yerlerinde sık sık seminerler yapıyor, eğitimler veriyoruz. Ayrıca il dışlarında da konularında uzman akademisyenlerin katılımıyla her yıl seminerler yapıyoruz. İşçilerimiz bu seminerlerde akıllarına takılan tüm soruları konularında uzman kişilere sorma fırsatı buluyorlar.
Eren Aşkar: Bu göreve başlarken en büyük hedefleriniz nelerdi ve şimdiye kadar bunların hangilerini gerçekleştirdiniz?
Tayfun Demir: Teşkilat anlamında daha çok örgütlenmek ve sınıfsal anlamda daha çok mücadele etmek hedefim. 1970’li ve 1980’li yıllarda Zonguldak gayet gelişmiş bir kentti. Konuk evlerimiz ile sosyal ve sportif tesislerimizin olduğu yılların özlemi içerisindeyiz. İşçinin olduğu yerde sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik refahı arttıracak birçok şey olmalıdır. O günler bizim gençliğimizin geçtiği yıllardır. Bu geçmişte işçilerimize sunulan imkanları bu zamanda da işçilerimize sunmak benim hedeflerimden biridir.
